Şifreniz yoksa boş bırakabilirsiniz
mirc indir

Kan Hakkında Bilmedikleriniz

Anasayfa > Bunları Biliyor musunuz > Kan Hakkında Bilmedikleriniz

Kan gruplarının varlığı 1900’lere kadar bilinmiyordu.Hepimizin bildiği konular aslında sadece içeriklerinde gerçekten de acaba o zamanlarda neler yapılıyor veya nasıl kan ihtiyacı karsılanıyordu diye sormadan da edemices sanırım.Bu konuyla ilgili sohbet odalarımızda oyun kanalında soru geçmişti bunun üzerine böyle bir araştırma yapmak istem ve bunu siz sohbet kullanıcılarımızla paylaşmak.İlk defaysa 1901 yılında, Karl Landsteiner tarafından keşfediliyorlar. Karl, farklı insanlardan aldığı kanları birleştirince zaman zaman bir pıhtılaşma olduğunu görüyor. Araştırmaları sonucunda da kan gruplarının varlığını keşfediyor ve A, B, 0 olarak adlandırıyor.
Kanı belirleyen tek gruplama AB0 değil, nitekim şuan onaylı tam 33 gruplama sistemi bulunuyor.

Bu gruplama sistemlerinden bazıları ise Lutheran, Duffy, Hh/Bombay ve Ok gibi gruplamalar.
Kan gruplarını belirleyen şeyler, kırmızı kan hücrelerinin yüzeyindeki moleküller.

Kan grubu, kırmızı kan hücrelerinin yüzeyindeki farklı moleküller sayesinde belirleniyor. Alıcı ve verici moleküller arasındaki bir uyumsuzluk, kan nakli sonrası bağışıklık sisteminde ölümcül bir reaksiyonu tetikleyebiliyor.

Her insanda ortalama olarak 5-6 litre arası kan bulunur. Bu miktar ortalama vücut ağırlığının %7-8’ini oluşturur. Kanın yarısı, sıvı olan bölümden yani plazmadan meydana gelir. Diğer yarısı ise kanın içinde çeşitli görevler üstlenmiş olan hücreler veya moleküllerdir.

Kan grupları yalnızca insanlara özel değildir. Örnek vermek gerekirse, köpeklerde de 12’den fazla farklı kan grubu olduğu tespit edilmiştir.

Kan grupları keşfedilmeden önce doktorlar, insan ve hayvanlar arasında kan naklinin yapılabileceğini düşünüyordu. İlk aşamada bir gelişme görmeyince, ikinci bir kez enjekte işlemine başvuruyor. Hasta bu ikinci denemeye tepki veriyor, baya kötü bir şekilde: Sürekli şekilde kusma, siyah renkli idrar ve dayanılmaz böbrek ağrıları… Daha sonra doktor, üçüncü bir deneme yapıyor ve sonrasında hasta ölüyor.

Cinayet suçlamasıyla doktor mahkemeye çıkarılıyor; fakat yapılan araştırmalar hastanın aslında siyanürle zehirlendiğini ortaya çıkarınca doktor beraat ediyor. Takip eden günlerde olayın aslı anlaşılıyor. Nitekim diğer doktorların, Denis’in yönteminin yanlış olduğunu düşündükleri için bir trend başlatmadan önce hastayı zehirlediğini ve yöntemin ölümcül olduğunun düşünülmesini istedikleri öğreniliyor.

Direkt olarak kanla beslenen 14 bin farklı böcek türünün bulunduğu tespit edilmiştir. James Harrison adlı bir adam, kan vererek bugüne kadar 2 milyon insanı kurtarmıştır. 13 yaşındayken bir ameliyat için 13 litre kana ihtiyacı olan James Harrison, 18 yaşına girer girmez bir nevi insanlığa olan borcunu ödemek istemiştir. Harrison’ın kanıyla ilgili özel bir durum mevcuttur. Nitekim kanında oldukça nadir olan bir antijen keşfedilmiştir, bu antijen Rhesus hastalığını tedavi etmektedir. James bugüne kadar 1000 kez kan bağışı yaparak 2 milyon kişinin hayatını kurtarmıştır.

Kağıt kesiklerinin çok fazla acımasının nedeni, sonrasında genelde kan akmadığı için sinirlerin korunamamasıdır. İnsan korneası oksijen desteğini direkt olarak havadan alıyor, kandan değil.

Ekleyen : - Tarih: 15 Haziran 2016 - 16:04 - Okunma Sayısı : 2.170 views
Google

BENZER İÇERİKLER

İlginizi Çekebilecek Diğer İçeriklerimiz

DİĞER YORUMLAR

Yorumlarınızı Paylaşabilirsiniz

İsminiz

E-Posta Adresiniz

Cevabınız