Şifreniz yoksa boş bırakabilirsiniz
mirc indir

Soğuk denizlere çıkmak

Anasayfa > Bilim Ve teknoloji > Soğuk denizlere çıkmak

Çok eski bir propaganda malzemesidir: önce Çarlık Rusya’sının, sonra Sovyetler Birliği’nin sıcak denizlere inmek gibi tüm dış politikalarına yön veren bir hedeflerinin olduğu, bu yüzden yolları üzerinde duran Anadolu’nun ciddi bir Rus/Sovyet tehdidi altında olduğu söylenir. Tarih ders kitaplarında bile bu sav açık açık dile getirilir. Neden sıcak denizlere ulaşmak için İran gibi daha kısa bir yolu tercih etmedikleri sorusu bir yana (Aslında İran’da da böyle bir paranoya olup olmadığını merak etmiyor değilim), eğer turistik bir kaygıları da yoksa, bilim tarihi çalışmaları Sovyetler Birliği’nin esas ilgisinin Arktika’ya yani daha kuzeye, yani daha soğuk denizlere olduğunu gösteriyor.

Rusların tarihine bakıldığında bu ilginin çok eskilere,  dokuzuncu yüzyıla, Kiev Devleti’nin kuruluşuna uzandığını görülmektedir. Zaten bölgeye yönelik yapılan ilk keşifleri yapan da Ruslardır. Bölgenin madenler açısından zenginliği, Kanada, ABD, Danimarka ve Norveç’in de buralarda egemenlik mücadelesine girmesine neden olmuştur.

İlginin bilimsel bir nitelik kazanması ise 17. yüzyılda manyetik alan çalışmalarıyla başlamıştır. 1921 yılında ise Lenin’in “Deniz Araştırmaları Enstitüsü”nün kurulmasına ilişkin kararnameyi imzalamasıyla ve enstitünün temel çalışma alanının Arktik bölge olarak belirlenmesiyle çalışmalar sistematik bir şekle girmiştir. Takip eden on yıl içerisinde Arktika Okyanusu’nun kıyılarında ve adalarında 20 civarında meteoroloji istasyonu kurulmuştu.

Enstitü multidisipliner bir yaklaşımla çalışıyordu. Jeoloji, jeofizik, coğrafya, meteoroloji, madencilik temel çalışma alanları olmakla birlikte, çok daha fazla alandan bilim insanı enstitüde araştırma yapıyordu. Zaten bu enstitünün kuruluşundan birkaç yıl sonra Sovyetler Kuzey Kutbu araştırmaları alanında öncülüğü ele geçirmişti.

Kutup araştırmacıları ve kâşifleri 1920’lerde Sovyet kitaplarında ve filmlerinde birer kahraman gibi sunulmakta, Sovyet hükümeti de bilim bütçesinin büyük bir kısmını Arktik kuşağındaki potansiyel madencilik işletmelerine dönük jeolojik araştırmalara ayırmaktaydı. Rejim karşıtları bile “Son on yıl kutup keşiflerinde kahramanlıklarla dolu bir dönem olmuştur, gelecek daha da büyük atılımları vaat ediyor” diyebiliyordu.

Bu gelişmeler sosyal yaşamı da etkiliyordu doğal olarak. Bugün Rusya’nın kuzey şehirlerinin neredeyse tümü Sovyetler Birliği döneminde kurulmuştu.

Uzaya çıkan ilk insan olan Yuri Gagarin ciddi bir ün ve popülariteye sahip olsa da, zamanında Enstitü bünyesinde neredeyse Gagarin kadar ilgi toplayıcı işler yapılmıştı. Örneğin, 1937 yılında ilk istasyonun Arktika’daki buzlara yerleştirilmesi, 1949 tarihinde iki Sovyet paraşütçü Voloviç ve Medvedev’in Kuzey Kutbuna atlaması, 1958’de Prikin’in kutup noktasında ilk defa dalışı ve 15 metreye kadar inmesi,1977’de nükleer enerjiyle çalışan “Arktika” adlı Sovyet buzkıran gemisinin Kuzey Kutbuna su yüzeyinden ulaşması gibi.

Sonuçta, sıcak denizlere inmek değil ama soğuk denizlere çıkmak ciddi bir Sovyet hedefiydi. Bunu bahane edip, az bilindiğini düşündüğüm kutup çalışmalarındaki Sovyet öncülüğünden bahsetmek istedim.

Etiketler :
Ekleyen : - Tarih: 22 Temmuz 2016 - 10:20 - Okunma Sayısı : 2.122 views
Google

BENZER İÇERİKLER

İlginizi Çekebilecek Diğer İçeriklerimiz

DİĞER YORUMLAR

Yorumlarınızı Paylaşabilirsiniz

İsminiz

E-Posta Adresiniz

Cevabınız

Bros

07 Ağustos 2016 - 02:04

Guzel