Şifreniz yoksa boş bırakabilirsiniz
mirc indir

GÜNAHKAR

Anasayfa > Kıssalar > GÜNAHKAR

günahkar

 

GÜNAHKAR

İsa aleyhisselam  çölden dönüyordu. Ömrünü ibadetle geçiren ihtiyar bir abidin evine uğradı.Abid, İsa aleyhisselamı avluda karşılayıp hürmet etti. Günlerini günahla geçirmiş, kötü bir adam da uzaktan onlara bakıyordu.

O nurlu insanları gördükçe içine bir pişmanlık oku saplanıyor, hüzünleniyordu. Utanç içinde başını yere eğip, ”Eyvah!” diyordu,’ ‘Aldandım, dünyayı sonsuz zannettim, iyilik adına en küçük bir karım yok. Ey yerlerin ve göklerin yaratıcısı! Beni bağışla, bana merhamet et!”

Abid, adamı gördü ve yüreği kibirle doldu. Kaşlarını çatarak, ”Bu uğursuz neden gözlüyor bizi?” dedi, ”Yoksa yanımıza mı gelmek istiyor? Kendini bizimle bir mi görüyor? Yıkılıp cehenneme gitse. Ya Rabbi! Diriliş gününde beni bu adamla birlikte haşretme!”

Tam bu sırada İsa aleyhisselama vahiy geldi: ” Kullarımın ikisinin de duasını kabul ettim. Günahkar kulumu affedip cennetime koyacağım. Abide de söyle duasını kabul ediyoruz, o kötü kulumla aynı yere koymayacak, kendisini cehenneme göndereceğiz.”

Ekleyen : - Tarih: 27 Aralık 2014 - 02:35 - Okunma Sayısı : 3.201 views
Google

BENZER İÇERİKLER

İlginizi Çekebilecek Diğer İçeriklerimiz

DİĞER YORUMLAR

Yorumlarınızı Paylaşabilirsiniz

İsminiz

E-Posta Adresiniz

Cevabınız

Sinandim

27 Aralık 2014 - 03:03

Geçmiş zamanlarda islam dünyasinda kimsenin bilmediği kimsenin görmediği halk içersinde yaşayan gizli bir tarikat ehli varmiş.Bunlar erenler evliyalar tahifesinden.Yalniz öyle bir tarikatmişki bu zikredenle oturup zikreden, dua edenle dua eden, şarap içen zatlarla bile oturup şarap içen, yeri gelice hak yolunda can alip, can veren özel bir tarikatmiş.Bunlarin sınır tanımaz teslimiyet ve her konu ve durumda kabullenme özellikleri varmiş.Çokça zikredilmez adlari sanlari bilinmez sadece melaniler diye bilinirmiş yalniz birbirlerini tanırlar kimseye belli etmezlermiş kendilerini.Hatta zamanla türkülere şarkilara bile söz olmuştur misal ”Neşet ertaşin türküsünde kendim giydim ben melanet hırkasını der” Melanet yani hertürlü hayri ve şerri allahtan bilip kabul etmek özü budur bu felsefenin.Bazen yanliş yaparken bile bir hayra vesile olduğumuzu kabullenmek zordur herkesin harcı değil.O sebepten kim bilebilir ki kim cennetlik kim cehennemlik.
Güzel paylaşim tşkler.

RoTaSiZ_KaPTaN

29 Aralık 2014 - 00:23

Hz.Musa ve Firavun halkın huzurunda iddaya girişirler. Hz.Musa benim Rabbim Nil nehriyle Mısıra hayat verir der. Firavun ben istersem Nili ters çeviririm der. Hz.Musa hadi diyince Firavun süre ister. Ertesi gün buluşmak için sözleşirler.

Hz.Musa Yaradanın buyruğunu dile getirmenin huzuruyla eve gider ve istirate çekilir. Firavunsa sabaha kadar Musanın Rabbine dua eder.

Sabah Nil nehrinin önünde buluşurlar ve Nil nehri Firavunun söylediği üzre ters akmaya başlar.

Hz.Musa yaradanına yakarır: “Ben senin söylemediğin birşeyi söylemedim neden böyle irade buyurdun”

Allah cevap verir: “Senin söğlediğin doğruydu der ama sen uyurken o dua etti. Ben herkesin Rabbiyim herkesin duasına cevap veririm.”

sözün özü duanın açamadığı kapı yok aslında çok şanslıyız rabbimiz bir el kaldırmak kadar yakın bize.güzel paylaşım için tşkler